5 Kasım 2012 Pazartesi

Sürpriz

Ah bu kadın dergileri!..
Ahir ömrümde şunu gördüm ki, bu erkek-kadın dergileri ile yola çıkılmazmış arkadaş.
İki defa denedim, ikisinde de mal gibi ortada kaldım.

Bunlardan ilki 10 adımda 'sevgili edinme' rehberiydi. Sırf bu rehber sayesinde, yemek yapmasını daha doğrusu makarna sosu yapmasını öğrendim. Zira sevgili edinmenin ilk adımı, meğer iyi yemek yapmasını öğrenmekten geçiyormuş. Hemen yemek kurslarına yazıldım, ama hayatında yumurtayı bile doğru dürüst kıramayan birisine üstelik de gözü kursun içeriğinde değil ama kurs katılımcılarında olan birine ne verebilirsin ki; sıfır. Ne zaman eve kız atsam, pardon 'sevgili edinsem', tek bildiğim yemek olan makarna ve binlerce lira verip hiçbirşey öğrenemediğim yemek kurslarından hatırımda kalan tek şey olan; makarna sosunu yapıyordum. E tabii, bir sefer yapınca güzel oluyor da ikinci üçüncü buluşmalarda hala soslu makarna olunca kızlar işkilleniyor. İkinci adım ise şarap mevzuu ki, o da akıllara zarar. Kız tavlamak için, pardon sevgili edinmek için, şaraptan anlamak gerekiyormuş efendim. Trakyalıların yüz karası olan ben, Trakyalı olduğumu saklayarak şarap kursuna bile yazıldım ama ne şaraplar arası tat farkını bilebildim ne de üzümlerin nerede ve nasıl yetiştiği ile ilgili kültür sahibi olabildim. Dolayısıyla Vedat Milor'u ne zaman tv'de görsem kaçırdığım kızlar aklıma gelir, iç geçiririm. 'Torosların güneye bakan yamaçlarında yetişen, 2002 üzümlerinden yapılmadır. O sene Toroslara az kar yağmıştı, yaz sonu eriyen karın az olması nedeniyle şarabın tadı kekremsidir ama hoştur' gibi cümleleri herhalde izleyenleri arasından en çok beni benden alır, aklıma kurslara yedirdiğim çuval dolusu paralar gelir.

Bu dergilerin bana attığı ikinci kazık ise, o çoook meşhur klişeleridir. İlişkiniz monotonlaştı mı, ona küçük süprizler yap, eski heyecanı kayıp mı oldu, ona küçük sürprizler yap, cinsel hayatınız eskisi gibi değil mi , ona küçük sürprizler yap. Ev sahibi zam mı istiyor, ona küçük sürprizler yap, nasıl sürpriz yapayım, zammı ondan önce sen yap, ev sahibine?, evet küçük süprizler...çaat.

Şunu öğrendim ki, ben süpriz yapmasını becerebilen bir adam değilmişim.

Hayatımda yaptığım ilk sürpriz, öğrenciyken Ankara'dan İstanbul'a habersizce sevgilime yaptığım ziyaret olmuştu ki, iki kişiyle yatakta yakalamıştım. Asıl sürprizi ben görmüştüm yani.

Dolayısıyla ne zaman 'ona küçük süprizler yap' dense, önce bi tırsarım.

Yine de son seferde kendimde o gücü bulabildim. Zira bir kızla beraberlik süresinde rekor kırmıştım; o gün beraberliğimizin birinci senesini dolduracaktık. Üstelik bu sefer ne soslu makarna ne de şarap, hiçbirisine gerek olmamıştı.

Uzun süredir yapmadığım şeyleri yaptım, ev arkadaşlarımı evden postaladım, tüm evi güzelce elektrikli süpürge ile süpürdüm, makarnamı yaptım, sosunu da güzelce hazırladım. Yanına da markette gördüğüm en pahalı şampanyayı aldım. Mumları da yaktım. Masa, ışıklandırma, herşey güzel ve romantik bir gece için hazır.

Ben de hazırım, demeyi çok isterdim.

Oldukça güzel başlayan, romantik ilerleyen gece, şampanyanın açılması safhasında, bir anda renk değiştirdi. Zira hayatımda ilk kez şampanya açacaktım. Kursta öğrendiklerimi aklıma getirmeye çalışıyorum, çalışıyorum ama yok. Derken aklıma geldi; Kahretsin! O sırada ikili gruplara ayrılmıştık ve ben kurstaki güzel esmer kız Leyla'yı keserken benim partnerim açmıştı şampanyayı.

Oturduğum yerden çaktırmamaya çalışıyorum ama mantarı bi türlü açılmıyor meredin. Hatunun romantik gülümsemeleri yerini meraklı bakışlara bırakınca, artık ben de ayağa kalkmışım. İtiyorum itiyorum yine de olmuyor. Parmakları da zorlamak istemiyorum, zira doktorluğa yeni başladık, birşey olmasın diye korkuyorum. Şişeyi iki bacağımın arasına aldım yok, masaya koydum yok, hatta bir ara salladım gene yok. En sonunda bizimkisi yanıma geldi, 'istersen ben yapayım' dedi. Erkek milleti yenilgi kabul eder mi, tabii ki hayır. 'yok ya' dedim 'açılır şimdi'. Ama açılımıyor işte. Hatun tekrar ısrar edince, mağlubiyeti kabul etmiş komutan misali boynumu büktüm, yüzüm şişe ile boğuşmaktan kıpkırımızı olduğu halde şişeyi kız arkadaşıma verdim. Şişeyi bacak arasına aldı, tüm kollarıyla yüklendikten sonra 'bak' dedi 'bu en kolay bu şekilde açılı..'

İşte ondan sonrası bir karanlık ve derin acılar. Tıpanın hızla hayalarıma doğru geldiğini hayal meyal hatırlıyorum. Hayatı boyunca futbol maçlarında birkaç kez top isabet almış biri olarak söyleyebilirim ki o acılar bunun yanında sinek ısırığı gibi kalıyor . İki büklüm olmuşum. Bu arada tıpanın fırlamasıyla birlikte, tarafımdan defalarca sallanan şampanya korkunç bir tazyikle fışkırmaya başlamış. Bir anda beni iki büklüm yerde, elindeki şişeyi ise tüm salona doğru fışkırır halde gören kızcağız ne yapacağını şaşırmış, şişeyi kapatıp yanıma gelmek istemiş ama mantarı ara ki bulasın. O panikle aklına parmağı ile kapamak gelmiş, ama o minik parmaklar şişenin ağzını tam kapayamadığı için adeta bir fıskiye görevi görmüş ve şampanyanın neredeyse tamamı tüm salona ve kızın üzerine dökülmüş hatta bir kısmı gözüne bile kaçmış. Sonra kız şişeyi atıp yanıma gelmiş, devrilen şişeye bizim Minnoş merak edip gelip yanaşmış, kalanları içmiş.

O an için eve giren birisi kimbilir nasıl ciddi bir kavga ettiğimizi filan  sanırdı herhalde. Bir köşede gözlerini ovuşturan ve yaşlar akan bir kız, yanında acıyla kıvranan bir erkek, yerde köpükleri hala yere dökülen içki şişesi, tüm odaya yayılmış mayhoş bir koku ve ıslaklık.

Kendime geldiğimde evdeki bütün kadın-erkek dergilerini attım. Odamda bulunan ve annemin benim için özenerek aldığı ama o gece Minnoş'un alkolün etkisiyle üzerine kustuğu İran halısını temizlemeye götürdüm.

Kız mı? Evlendik, üç çocuk yaptık, demek isterdim ama o da diil. O gece olanları unutacağımıza dair söz verdik, birkaç ay sonra da ayrıldık.

8 yorum:

  1. süperolmuş :)) ama bir daha iş yerinde okumayacağım, ofiste kahkaha atıp rezil oluyorum :)

    YanıtlaSil
  2. yurtta yatağıma uzandım okulun yorgunluğu var tabi. kararım kesin, uyuyacam. bi twitter'a bakiyim dedim sonra bunu gördüm okuyayım dedim yok demedim tıkladım direk. ne uyku kaldı ne bişe elmacık kemiklerim ağrıdı arkadasya :D

    YanıtlaSil
  3. Yatakta iki kişiyle yakaladığın manitanın telefon numarasını atıver panpa. Görüşmek lazım tostu seviyor galiba.

    YanıtlaSil
  4. Çok eğlendim okurken...

    YanıtlaSil
  5. ne kadar geç farketmişim burayı :))

    YanıtlaSil