10 Eylül 2012 Pazartesi

Kahve

ÖNCE

- Kızlaaar, bu akşam beni sinemaya götürecek,
- Ay çok sevindim senin adına, yakışıklı bir tip zaten.
- Di mi? Hemen kuaföre gitmeliyim makyaj saç derken anca yetişirim.

*

- Çıkıyoruz oğlum, çıkıyoruz
- Ne zaman?
- Bu akşam. Hemen hazırlanmam lazım.
- Oğlum dışarısı buz gibi, ona göre. Ankara havası bu, adamın iliğini kemiğini dondurur.
- Merak etme, hallederiz
- Paran var mı kanka? Ne de olsa kızla ilk kez çıkıyosun. Rezil olmayasın
- Saol kanka, tedarikliyim.


SONRA

- Kızlaaar. Çok güzeldiiii.
- Ay süperrr. Anlatsana neler oldu
- Beni saat 7 gibi aldı. Önce güzel bir restorana götürdü. Çok güzel yemekler yedik. Harika bir kırmızı şarap seçti. Hatta o şarapla ilgili bir hikaye anlattı. İtalya'nın kuzeyinde geçen bir öykü. Çok kültürlü çook. Sonra sinemaya gittik. Çok güzel bir romantik komedi seçmiş. Zevkine hayran kaldım. Ardından yakınlarda bir kafeye oturup sohbet ettik. Sıcak şarap içtik. Bana kendinden, ailesinden, Ankara hayatından bahsetti. İyi yetişmiş bir çocuk.
- Eeee?
- Eesi, sonra beni eve kadar bıraktı. Üstelik nooldu biliyor musunuz?
- Nooldu?
- Ben salaklık edip onu kahveye yukarı çağırdım.
- Nee?? Hem de ilk günden mi?? Biraz ağırdan satsaydın kendini kızıııım?
- Yaa, ne bileyim, ondan o kadar etkilendim ki, hem şaraplar da etkiledi galiba, ağzımdan çıkıverdi işte. Ama siz burayı dinleyin şimdi. Ne dedi biliyor musunuz, 'hayır' dedi. 'Daha sonra', dedi
- Vaoov süper. Hakikaten kaliteli çocukmuş, ilk geceden üzerine atlamamış.
- Di mi ama. Bilemiyorum kızlar, galiba benim için doğru erkek o.

*

- Hoşgeldin. Ooo yüzünden düşen bin parça. Hayırdır?
- Allah benim belamı versin.
- Bela okuma oğlum. Nooldu anlat, kıza birşey mi oldu?
- Yok be abi. Kıza bişey olmadı... Olmadı da...
- Eee, nooldu peki?
- Herşey çok güzeldi, yemek yedik, sinemaya gittik, sonra bi kafeye oturduk. Derken onu eve bıraktım.
- Eee bunda kötü olan ne var oğlum?
- Abi evin önüne gelince, kız beni yukarıya kahveye çağırmaz mı?
- Ohaa, daha ilk günden hem de?!... E affetmeseydin!... Affetmedin di mi?
- Çıkmadım abi yukarıya.
- Neee? Naaptın oğlum sen?
- Yanağından masum bir öpücük aldım, geldim. Çıkmadım işte yukarıya?
- Neden lan neden? Yapılır mı lan bu?
- Abi rezil olma korkusu sardı her yanımı.
- Neyden rezil olcan lan?
- İşte bundan!!.. dedi hışımla.

Hızla soyundu.

Üzerinde sadece içlik kalmıştı.

Adeta Hıyarlı Baba'ya benziyordu.

Bizim Necati ilk buluşmaya içinde tüm vücudunu saran bir içlikle gitmişti. Ankara soğuğuna yenilmemişti işte...

10 yorum:

  1. sonunda fena güldüm iyi yazıyorsun

    YanıtlaSil
  2. dehşet olmus ya koptum :D

    YanıtlaSil
  3. özgün mü bu? Ve devamı gelecek mi? Ona gore rss alıcm yada kısayol ;)

    YanıtlaSil
  4. içlik muhabbeti derken anlayamadım o kısmı. neden çıkmamış yani şimdi

    YanıtlaSil
  5. abi kiza mi uzulmeli oglana mi bilemedim :s

    YanıtlaSil
  6. babam 25 yıllık bıyığını kestiğinde bile bu kadar gülmedim.

    YanıtlaSil
  7. Valla bayağı güldüm.. Pıravo!. Aynen devam :)..

    YanıtlaSil
  8. içlik giyen erkekleri üzmesinler :))

    YanıtlaSil