- Amarikanın oyunu bunnar abi, dedi
- Ne Amerikası ne oyunu yahu, dedim.
- İşte bu fırtına abi, dedi. Hepsi Amarikanın oyunu.
- Nasıl yani ya, dedim. Zaten canım burnumdaydı. Mahalledeki kahvehanenin önüne parkettiğim arabam fırtınadan hasar görmüştü. Apartmanın tepesinden uçan bir kiremit arabanın ön camının tam ortasına nişan almış ve koskoca camı parçalamıştı. Ne kasko var ne bişey tabii. En az 1000 liralık masraf. Kahveci de fırlamış, başıma dikilmişti.
- Abi, vallaha bak, Amarikanın oyunu, dedi. Bak beni iyi dinle. Şimdi şu harp var ya harp.
- Ne harbi yahu, savaşta mıyız, dedim
- Abi sen yannış annadın, dedi. Bak şimdi harp denen bir alet var.
- Ha sen şu haarp denen manyetik alan ölçer aletten bahsediyorsun dedim.
- Evet abi, dedi. Amarika yaptı bunu abi. Araştırdım ben. Çok araştırdım. Adamlar çok güçlü bir verici kurmuşlar. Tüm doğa olaylarını kontrol ediyorlar.
- Ha sen şu haarp denen manyetik alan ölçer aletten bahsediyorsun dedim.
- Evet abi, dedi. Amarika yaptı bunu abi. Araştırdım ben. Çok araştırdım. Adamlar çok güçlü bir verici kurmuşlar. Tüm doğa olaylarını kontrol ediyorlar.
- Ne yani, şimdi haarp'ı kullandılar ve dünyanın öbür ucundan İstanbulda fırtına mı yarattılar. Olacak iş mi bu yahu, dedim
- Abi yapıyorlar tabi. Hatırlamıyor musun geçen yaz Moskovada çok sıcak olmuştu hatta tüm şehir bir kum bulutu altında kalmıştı. Sıcaktan ölenler olmuştu da Ruslar bu sıcaktan Amarikalıları sorumlu tutmuştu.
- Nasıl yani, dedim.
- İyonosfere çok güçlü dalgalar gönderdiniz, bizi kavurdunuz dediler abi, dedi
- Allah Allah dedim,
- Hem sonra dikkat et, Japonya depreminde, Endonezya depreminde hep bu haarp denen alet yüksek derece frekans yaymış.
- Demek frekans yaymış
- Evet abi, hem zaten Kütahya depremi olsun Van depremi olsun hepsinde bu aletin frekans düzeyi artmış. Grafikleri gördüm abi, tam deprem sırasında alet çıldırmış.
- Yani, dünyanın bir ucundan aleti bi açtılar, öbür ucunda deprem oldu diyorsun öyle mi, dedim.
- Evet abi, dedi. Hepsi Amarikanın oyunu.
- Peki, dedim bende. Hiç aklına gelmiyor mu, bunun bir manyetik alan ölçer bir cihaz olabileceği. Amacının iyonosferdeki manyetik alan değişimlerini ölçebileceği ve depremlerin olduğu sırada yayılan manyetik alanın bu aletin ölçüm değerlerini artıracağı, diye sordum.
- Yok abi, dedi. Olur mu hiç öyle şey. Basıyorlar düğmeye, hoop deprem oluyor, dedi.
- Peki, dedim. Sıcak olunca termometrenin derecesi de yükseliyor mu?
- Evet abi yükseliyor, dedi.
- Peki sen termometreye dönüp de, ulan şerefsiz termometre, hepsi senin yüzünden bak sen yükseldikçe hava da ısınıyor diyor musun?
- Yooo, neden diyeyim ki, dedi.
- Peki dedi, richer ölçeği de depremler sırasında sapıtıyor, depremleri de richter ölçekleri yapmış olmasın sakın, dedim
- Olur mu abi, onlar depremin şiddetini ölçüyor, dedi
- Yani bunlar ölçerken, bu haarp denen alet de yaptırıyor öyle mi, dedim.
- Evet abi, dedi.
- Peki madem depremleri fırtınaları bu alet yaptırıyor, bu adamlar salak mı ki, sürekli bu aletin frekanslarını internete koyup cümle aleme yayınlıyorlar, diye sordum.
- Orasını bilemem abi, dedi. Çay koyayım içer misin abi, diye sordu
- Yok dedim, radyasyon vardır şimdi.
- Yok abi, ne radyasyonu dedi. Bak ben de içiyorum, dedi. Somurtarak doğruca içeri girdi.
Evet böyle birşey var ama adamlar bunu açıklamaz diye birşey yok yani senin elinde dünyayı etkileyecek bir silah var ve bu silahı senden başkası bilmiyor senin güçlü olduğunu nasıl anlayacaklar bir takım basın yayın organına yayınlayarak bu gücü dünyaya duyurursun bunu yaparkende yanlışlıkla basına sızmış olarak göstererek yani böyle bir makine olsun yada olmasın başındaki bu haberler sayesinde insanı ister istemez psikolojik bir harbe sürüklüyor her halükarda adamlar istediklerine ulaşmış oluyor bilmem anlatabildim mi ?
YanıtlaSil